Türkiye`nin Toplumsal Yapısı -3- Ekonomi

Genel bakarsak Cumhuriyet’e geçişte Osmanlı’dan devralınan ekonomik mirası: 1854`den beri alınan büyük bir dış borç, Azınlıkların ülkeden ayrılmasıyla ticaret / zanaat / girişim kültüründe önemli eksiklik, Millî bir burjuvazinin yokluğu, Özel sektörde birikim eksikliği, Sadece tarıma dayalı bir yapı, Eğitimli nüfusun azlığı, Sanayinin zayıflığı olarak özetlenebiliriz.

1923-1950 Arasında devletin baskın olduğu karma ekonomi politikaları:

  • İzmir İktisat Kongresi (1923): Aşar Vergisinin kaldırılması, Banka ve Borsaların açılması
  • Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (1934): Hammaddesi olan sanayilerin teşviki (Dokuma, Kimya..)
  • İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı (1938): + Elektrik santralleri, Gıda Sanayi, Denizcilik.
  • 1940 sonrası gelirleri arttırmak için ağır vergi uygulamaları yürürlüğe kondu. Karne ile ekmek alındığı dönem yaşandı.
  • Gayrimüslimlere ağır hükümler içeren Varlık Vergisi (1942) uygulandı.

1950–1960 Arasında Ekonominin liberasyonu – Her mahallede bir milyoner yaratma sloganı:

  • 1950’de ithalat %60-%65 oranında serbestleştirilir, fiyat kontrolleri kaldırılır.
  • İthal ikameci sistem (dokuma, giyim, gıda, içki-tütün) ve montaj sanayisi başlar.
  • Marshall yardımı ile tarımda makineleşme ve karayolları yapımına harcanır.

1961–1980 Yılları Arasında Türkiye’de “Planlı Ekonomi” dönemi

  • 1960 darbesi sonrası DPT kurulur: Nitelikli uzmanlarla plan ve politika belirlenmektedir.
  • İthal İkameci sanayileşme hamlesi var fakat hammadde, teknoloji dışa bağımlı. Bu modelin işe yaraması için üretilenin dışa satılabilmesi lazım. Fakat sadece iç pazara satılabilmektedir. Sonuçta vatandaşına yüksek fiyatla mal satan işadamı kitlesi ortaya çıkar. Bu model 1970’li yıllarda tıkanır.
  • 1973 yılında en büyük ekonomik krizlerden biri olan “Dünya Petrol Krizi” yaşanır.
  • 1974 Kıbrıs barış harekâtını sonrası Türkiye’ye askerî ve ekonomik ambargo uygulanır.
  • 1973-1980 yılları arasında da 7 yılda 7 hükümet değişir.
  • 1980 yılına gelindiğinde tablo korkunçtur. Fabrikaların önemli bir bölümü üretimi durdurur.

1980-1991 Dönemi Ekonomide Serbest Piyasaya geçiş (Turgut Özal)

  • Benzin, mazot, yağ, şeker, pirinç, kahve, deterjan, ampul vb. karaborsa olmuş durumdadır.
  • 24 Ocak 1980 Kararları (Devalüasyon 60%, serbest fiyat, faiz ve döviz politikası) ardından ekonomide canlanma hamleleri: KİT’lerin özelleştirilmesi, ihracat teşvikleri, İMKB`nin kurulması.
  • 12 Eylül 1980 yılında ordu darbe yaparak yönetime el koyar. Darbe ve sonrasındaki süreç ekonomik kararların uygulanmasına dolaylı olarak uygun bir zemin oluşturur.
  • 90lara giderken gelir dağılımındaki adaletsizlik devam etti.
  • Düşük ücret politikası, yüksek enflasyon orta ve alt gelir grubunun fakirleşmesine neden oldu.

1991-2002 Dönemi Ekonomi Politikaları – Koalisyon ve Azınlık hükümetleri

  • Ekonomi Profesörü olan Tansu Çiller döneminde en büyük ekonomik krizlerde biri yaşanır.
  • Enflasyon üç haneli rakamlara yükselir. KİT’ler büyük zararlar vermektedir.
  • Dünya Bankası’ndan Kemal Derviş, milletvekili olmadan ekonomiden sorumlu bakanlığa getirilir.
  • Siyasi bedeli olan tedbirler alınır (kamu harcamaları ve maaş sınırlanması, vergi artışları gibi)

Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarında Ekonomi (2002-………)

  • Kemal Derviş`in planı sürdürülür. Bankacılık tedbirleri, faiz ve döviz stabilitesinin sağlanmasının ardından 2008 yılından sonra ise IMF devreden çıkmıştır.
  • Bu tedbirler ve stabilite ABD’de 2008 yılındaki Mortgage krizinin Türkiye`de az hissedilmesini sağladı.
  • Ekonomideki başarılar, AK Parti’nin uzun süre tek başına iktidar olmasında önemli rol oynamıştır.
  • Günümüzde gelindiğinde ekonomik sorunlar temel olarak:
    • Sanayi ve hizmete dayalı büyümenin yavaşlayarak, İnşaata dayalı büyümeye ağırlık verilmesi
    • İstihdam yaratacak sektörlerde yatırım sıkıntısı nedeniyle işsizliğin artması
    • İç ve dış borçlanmadaki artış ve cari açık artışı nedeniyle ekonominin kırılgan hâle gelmesidir.