İlkçağ Felsefesi: Helenistik Felsefe – Yeni Platonculuk (Dini dönem)

Kurucusu Plotinus’tur (ms250). Temelde anti-materyalisttir. Mö300 yıllarında yahudi metinleri yunancaya çevrilerek monoteizm fikri ile tanışılmış ama yahudiliğin evrensellik iddiası olmadığından tehdit olmamıştır. Ardından hristiyanlık yayılmaya başlayınca ona karşı verilen bir cevap olarak düşünülebilir. St. Augustine ve Boethius ile hristiyanlık ile uzlaştırılmıştır. Sonuçta yeni platonculukla din teorisi de felsefe alanına girmiştir. Görüşlerini özetlersek:

  • Tanrı birdir, evrenin nedenidir ve ne olmadığı ile tanımlanabilir (apofatik teoloji). Sonlu olan biz, sonsuz tanrıyı kavrayamayız. Negatif teoloji agnostisizm ile karıştırılmamalı (tanrının bilinemezliği). Tanrı niteliksizdir, nitelik sadece görünüşler dünyasının ürünüdür.
  • Madde yokluktur, iyinin tam karşıtıdır. Tanrıdan maddeye hiyerarşi nous, evren ruhu ve bireysel ruhlardır. Madde sürekli değişir o yüzden gerçek anlamda var değildir.
  • Monoteist dinler tanrının herşeyi iradi var ettiği iddiasındadır. Fakat Plotinus’da yaratma doktrini yoktur. Herşey tanrıdan zorunlu olarak taşmıştır (türüm, sudur, emanation). Sudur (emanation) teorisi Farabi tarafından islamla uzlaştırılmaya çalışılmıştır (Gazali ise buna karşı çıkmıştır tanrının iradesine gölge düşürdüğünden).
  • Ruh reenkarnasyon döngüsündedir, vecd ile tanrıya yaklaşabilir. Ruh ve bedeni birlikte görür ama aslolan ruhtur, bedense bir araç. Kötülüğü doğuran maddi bir unsur olan bedendir.
  • Plotinus ruhun bedene girişini bir ceza olarak görür, kurtuluş tanrıya dönüştür. Hristiyan inancında düşüş ve kurtuluş kavramları vardır. Hz Adem hikayesinde farklı olarak ilk günah kavramı vardır. Bundan kurtulmanın yolu ilahi bir inayettir (lütuf). İslamda ise herkes kendi yaptığından sorumludur. Platon’a (toplum öncelikli) kıyasla yeni anlayış daha bireyseldir. Kurtuluş özneldir.
  • Duyular görünüşler dünyasına dair bilgi verirken, tanrıyı bilmek vecd ile olur. Tanrıya ulaşma yönündeki en iyi yöntem insanın kendi içine dalması, kendi özündeki tanrıya yönelmesidir. Dünyevi şeylerden uzaklaştıkça insan tanrısallaşır.
  • Ahlakın amacı insanı mutluluğa ulaştırmaktır. Mutluluğun ilk şartı bedenden azade kalmak ve kendimizi arındırmaktır. Mutluluk insana özgü bir amaçtır. Ahlak erdemi gerektir ve erdem 4 çeşittir: medeni, arındırıcı, arınmış ruh erdemleri ve ibretlik erdemlerdir. Bedensel haz, ahlak açısından hiçbir şekilde ölçüt olamaz.
  • Estetik olarak insanların evrendeki güzelliklerle duyu-üstü dünyaya ulaşabileceği kanaatindedir. Güzellik cisme içkin değildir, güzellik ideasından pay alır ve bu pay azaldıkça çirkinleşir.