Kabaca Descartes`ın kitapta listelediği kuralları (ve ne anladığımı) özetlersem:
- Amacımız aklın önüne gelenler hakkında doğru ve sağlıklı yargılar oluşturması için yönlendirmektir.
- Sadece, zihnimizin haklarında deneyimle veya çıkarımla (dedüksiyon, tümdengelim) kesin bir bilgiye sahip olabileceği şeylere odaklanmalıyız.
- Odağımıza açıkça ve açıkça sezebildiğimiz veya kesin olarak çıkarabileceğimiz şeyleri almalıyız. Çünkü ilk ilkelere ancak bu şekilde ulaşabiliriz ve diğer şeyler tümdengelim yoluyla türetilebilir.
- Bu şekilde hakikati araştıracaksak bir metoda ihtiyacımız var.
- Yöntem temelde bir sıralamadan (önceliklendirmeden) ibarettir. İlk önce karmaşık önermeleri basit önermelere indirgemeli ve ardından, en basit olanların sezgisinden başlayarak geri kalan her şeyin bilgisine yükselmeye (ascend) çalışmalıyız.
- En basit önermeleri karışıkların içinden ayırt etmek için bazı doğruları diğerlerinden nasıl doğrudan çıkarsadığımızı gözlemlemeliyiz.
- Doğru bilgiye ulaşmak için idrakımız ile ilgili kabüllerimizi incelemeli ve ayıklamalıyız.
- Şeyleri sırayla incelerken aklımızın yeterince iyi sezemeyeceği bir şeyle karşılaşırsak, o noktada durmalı ve o düşünce izleğinde kaybolmamalıyız.
- Aklımızı tamamen önemsiz gibi görünen ve temel (yalın) meselelere odaklamalı ve gerçeği açık seçik sezme alışkanlığını edinecek kadar onlar üzerinde durmalıyız.
- Ayırt etme yeteneğimizi geliştirmek için, başkalarının halihazırda keşfettiklerini inceleyerek zekamızı keskinleştirmeli ve keşiflerin arkasındaki varsayılanları metodik olarak incelemeliyiz.
- Birkaç temel önermeyi sezdikten sonra; onları diğer çıkarımlarımızla kesintisiz bir düşünce akışı içinde bağlamalı ve ilişkileri üzerinde düşünmeliyiz. Bu şekilde bilgimiz çok daha kesinleşir ve zihinsel kapasitemiz muazzam şekilde artar.
- Özetle basit önermeleri seçik olarak sezebilmek için akıl, hayal gücü, duyular ve hafızamızın yeteneklerinde yararlanmalıyız; Ardından konuları diğer bildiklerimizle doğru bir şekilde birleştirmeli; ve son olarak hakikati kapsamlı bir şekilde ele almak için hangi şeylerin birbiriyle karşılaştırılması gerektiğini bulmalıyız.
- Bilgi iki şeyden oluşur: kendimiz (bilginin öznesi) ve bilinen nesne.
- Bilgiye ulaşmak için yetilerimiz: anlama (understanding), hayal gücü, duyu ve hafızadır. Yalnızca anlayış (understanding) gerçeği algılama kapasitesine sahiptir ancak hayal gücü, duyu ve hafıza tarafından desteklenmelidir.
- Biliş gücü tam anlamıyla ruhsaldır. Tıpkı kanın kemikten olduğu kadar bir bütün olarak bedenden farklıdır.
- Olayları öznel bilgimiz açısından ele aldığımızda ve onların gerçekliği (hakikati) hakkında konuşurken farklı düşünmemiz gerekir.
- Sokrates’in her şeyden şüphe duyduğu iddiasının zorunlu bir sonucu: şüphe duyulan şeyler olduğu yani doğru veya yanlış olabilecek bir şey olduğudur. Bu doğrultuda dışsal şeyler her zaman göründükleri gibidir ve biz doğru veya yanlış olmaktan sorumluyuzdur. (deneyim ile bilme)
- Öte yandan elimizde kesin bilgiye ulaşmak için tümdengelim vardır. Apaçık sezgi ve onun üzerinden tümdengelimsel çıkarım dışında insana hakikate ulaşmanın hiçbir yolu yoktur. Sezgi yetisi deneyimsel algılamayı da (experitur) kapsar.
- Bir sorunu iyi bir şekilde anladığımızda (kavradığımızda) onu gereksiz kavramlardan soyutlamalı ve mümkün olan en küçük parçalara ayırmalıyız.
- Odaklandığımız problemi, nesnesel açıdan hayal gücümüzle ifade edebilirsek aklımız tarafından çok daha net algılanacaktır.
- Problemi görsel çizimlere dökmemiz ve dış duyularımıza göstermemiz genellikle yardımcı olur.
- Zihnin tam dikkatini gerektirmeyen şeyleri de onları özetleyen sadeleştirici sembollerle temsil etmek daha iyidir.
- Problemi netleştirdikten sonra sağlam bir akıl yürütme yoluyla bir terimleri ve ilişkileri sezgi yetimizle analiz etmeliyiz.
- (18-22 özeti) Bu süreçte sadece dört işlem gereklidir: toplama, çıkarma, çarpma ve bölme. Bu akıl yürütme yöntemini kullanırken elimizdekilerin bilinirlik ve bilinmezliklerini derecelendirip hesaba katarsak iki olası alternatif arasında birçok karşılaştırma yapabiliriz. Zamanla konu etrafındaki birçok denklem, tek ve sade (az yer kaplayan) bir denkleme indirgenmelidir.