M.Ö. 10 bin yıl: Tarım başladı
- Neolitik çağ. Dünyada yaklaşık 7 milyon insan var bu sırada.
- Mezopotamya, Sarı nehir etrafı, İndus vadisi ve Meksika civarında tarım için uygun şartlar mevcut idi. (İklim ve kalabalık insanlar). Karacadağ tarafı en eski tarım izi mevcut.
- Muhtemelen yenilen bitkilerin düşen ve atılan tohumlarının olduğu yerden tekrar çıkması gözlemlenerek ekme fikri oluşmuştu.
- Düzenli tarıma geçişte neden olarak: artan yiyecek ihtiyacı veya alkol üretimi olmak üzere iki teori mantıklı görünüyor.
- Tarım ile yerleşik bir hayat kuruluyor. Ürün için toprağa bağlı bir sosyal hayat kurgulanıyor.
- Hasada göre iyi yıllar veya kuraklık oluşabiliyor. Bu belirsizlik bir planlama, stoklama ihtiyacı oluşturuyor.
- Envanter, stok tutmak gibi kavramlardan yazıya ve matematiğe ihtiyaç oluşuyor.
- Doğaya daha çok müdahale etmeye başlıyoruz: suyun yönü, otların temizliği, çevredeki hayvanların öldürülmesi gibi.
- Yetiştirilen ürünler: mısır, pirinç, patates, buğday. Toplayıcı döneme göre beslenme çeşitliliğimiz azalıyor.
- Araziyi ve stoğu koruyacak yapılar, insan gücü nedeniyle çiftçi, köle ve asker sınıfları oluşuyor. Öncesinde muhtemelen dini sınıf zaten vardı animizmden beri. Bunları yönetecek bir sınıfla birlikte toplumda hiyerarşi şekilleniyor.
- Tarım beraberinde özel mülkiyet kavramını da getiriyor. Bu sınıf yapısına ek olarak bir gelir ve mülkiyet eşitsizliğini de getiriyor.
- Bütün bu şehirleşme, hiyerarşi bir iktidar ve kurallar düzeni gerektiriyor. İlk metinlerde bahsedilen kanuni uygulamalar ortaya çıkıyor.
- Göbeklitepe`de bulunan eski yerleşim yeri ortada bir tapınak ve buğday ambarı içeriyor. İnsanlar yerleşik hayata tarım yüzünden değil de din yüzünden mi geçmiştir hipotezi ortaya çıkıyor.
M.Ö. 5 bin yıl: Uygarlıklıklar başlıyor
- Köylerden kent devletlerine geçiş; Mezopotamya, İndus vadisi, Mısır ve Çin uygarlıklarının doğuşu.
- Sümerlerde ilk tekerlek kullanımı başlıyor.
- Belirli alanlarda uzmanlıklar gözlemleniyor mesela çanak çömlek makinesi.
- Ordular kuruluyor, muhtemelen varolanı korumak ve yeni yerler fethetmek için.
- İnsanlardan vergi toplanıyor bu orduları ve karşılığı olan güvenliğin haracı olarak.
- İlk yazılı metin olarak Sümerler gösterilmekle birlikte, Çin uygarlıklarında harflerin dizilimi daha önceden mevcut.
- Başlarda her kabilenin kendine has kutsal kavramı ve hikayeleri varken yerleşik yaşam, organizasyon ve hiyerarşi gereği ile büyük kitlelerin kabul ettiği mitler oluşuyor. Bu sosyolojik açıdan organize dinlerin temeli olabilir. Farklı dini kitaplarda benzer mitlere değinilmesi bu savı destekliyor.
Ve yazı m.ö. 3500 yılında Mezopotamya’da resimsel karakterlerin harflere dönüşmesi ile başlıyor.