Roma Uygarlığı Troyalı Arneas’ın torunu Romulus ve Remus tarafından mö753’te kurulmuştur. O dönemde latince konuşan Etrüsklere başkaldırarak mö509’da Roma Cumhuriyetini kurmuşlardır. Gittikleri yerlerde Roma koloni şehirleri kurarak genişlemişlerdir.
Pön (Punic) savaşlarında Kartaca devleti ile savaşmışlardır. Bu süreçte Scipio diktatör ilan edilmiş. Hannibal Roma’ya kadar gelmiş fakat sonuçta Kartaca yenilmiş ve Afrika eyaleti olarak imparatorluğa katılmıştır. Batı Anadolu’da Selevkosu yenerek buraya Asya eyaleti demişlerdir.
Yönetim Patriciuslardan oluşan Curiata komitesi (meclis) ve yönetimdeki 2 konsülden oluşuyordu. İkinci meclis Senatus ise Konsüllere tavsiye verirdi. Plepler (alt tabaka) ile patriciuslar arasındaki sınıf mücadelesinde plepler Tributo komitesini kurdu ve bazı haklar aldı (12 levha kanunu). Ardından mö200lerdeki savaşlarla köylüler topraklarını kaybetti, şehre göçerek proleterya sınıfını oluşturdu ve Optimatlarla (memur) sınıf çatışması yaşadı. Gracchus kardeşler dengeleyici politikaları sonucu suikaste kurban gittiler. Proleterya atlılar (parayla soylu olan) Marius’u konsül yaptı. Ardından gelişen iktidar mücadelelerinin ardından General Pompeus kendini diktatör ilan etti. Senato ile gerginliğin ardından triumvirlik ilan ederek Caesar ve Crassus ile yönetimi paylaştı.
Galya seferinden başarıyla döndükten sonra ordusuyla Roma’ya yürüyen Caesar (mö49), Pompeus’u Mısır’a kovaladı ve 7.Kleopatrayı tahta geçirdi. Kendini süresiz diktatör ilan eden Sezar herşeyi kendine bağladı ve alt tabakayı memnun eden reformlar yaptı. Bundan rahatsız olan aristokrasi ona suikast düzenledi (Brütüs). Aristokrasi yeni cumhuriyet planlarken konsül Marcus Antonius (doğu), Octavianus (merkez) ve Lepidus (İspanya) yönetime el koydular. Cicero gibi muhalifleri idam ettiler. Ardından Octavianus diğerlerini alt ederek tek lider oldu.
mö27 yılında Octavianus; Augustus ve İmparator ünvanlarını alarak Roma İmparatorluğu ilan etti. Kendisi barışçıl olmasına rağmen ardılı bazı imparatorlar (Nero) zorbalık yapmıştır. Ardından gelen Flaviuslar döneminde Colosseum yapılmış, Antoniuslar döneminde veliaht atanmasına başlanmış ve Romalılık günümüzdeki vatandaşlığa dönüşmeye başlamıştır, Severuslar döneminde sınırlar içerisinde yaşayan herkes vatandaş olmuştur.
200’lü yıllardan itibaren Got kabilelerinin istilaları başlamış ve imparatorluk zayıflamıştır. Öte yandan İran’dan Part hanedanını yıkan Sasaniler de doğudan Romayı zayıflatmıştır. Bu döneme denk gelen veba ve kıtlıklar da zayıflamayı hızlandırmıştır. Bu dönemde ayakta kalan savunmalı, surlu ve süvarili kentler orta çağ dünyasında önemli yere sahip olacaktır.
284’te Diocletianus, tetrarşiyi başlatmış, eyalet (dioecesis) oluşturmuş, ardından gelen 1. Constantinus İstanbul’u ikinci başkent ilan etmiş ve hristiyanlığa toleranslı davranmıştır. Gotların baskısıyla zayıflayan Roma’yı Teodosius toparlamış ve 395’te doğu batı olarak ayırmıştır. Ardından 476’da batı Roma Gotların egemenliğine girmiş, doğu Roma (Rum) da 1453 yılına kadar devam etmiştir.
Roma kültüründen bahsedersek:
- Dini anlamda çok tanrılı paganizm ve yunan mitlerinin, anadolu kültleri, Mısır inancı harmanı olan sinkretik bir inanç sistemi vardır. Başta yahudilik ve hristiyanlık baskılansa da (Kudüs’ün yıkılarak ağlama duvarının kalması) veba ile dünyanın faniliği görülmüş, sami dinlerin ölüm sonrası müjdeleri popüler olmuştur.
- Mimari olarak birçok Avrupa şehrini kurmuş; hamamlar, zafer takları, basilikalar (mahkeme), amfitiyatro, aquadük, atriumlu evleri mimariye kazandırmışlardır.
- Ordu sisteminde yunan sisteminden (Phalanks) düzenli lejyon sistemine geçmiştir; plepler ve yabancılar da askerlik yapmıştır. Orduda mühendis, mimar ve zanaatkarlar olduğundan gittikleri yerlerde yol, altyapı ve ticaret ağı kurdular. Ordu zamanla siyasete karışmış, evlenme hakkı alarak topraktan pay almış (tımar) ve esnekliğini kaybetmiştir.
- Mö450’deki 12 levha kanunu ile temellenen Roma hukuku günümüzdeki sistemlerin temelidir. Avukatlık mesleği ortaya çıkmıştır. Ekonomide hisse senedi, bono, banka, kredi ve ipotekler yaygınca kullanılmaktaydı. Mimaride beton, tuğla ve cam kullanımı yaygınlaşmıştı.