Bilişsel psikoloji; bilişin (duygusal girdi) algısı, depolanması ve kullanımını inceler. Temel varsayımları: beyni işlem yapan bir sistem olarak görmesi ve beynin kapasite olarak sınırlı olmasıdır. Zihin-beyin ilişkisini yazılım-donanım gibi düşünür yani materyalisttir. Tarihsel olarak: İşlevsel ve gestalt akımları takiben Shannon 1948 Bilgi kuramı, Chomsky’nin dil teorisi ve Miller’in 7+2 teorisi 50`lerde bilişsel psikolojinin ortaya çıkarmasına temel olmuştur. Bazı genel tanımlara değinirsek:
Algı: duyusal girdinin geçmiş deneyimlerinin iziyle oluşturduğu anlık bir olgudur. Fark eşiği algının adaptifliğini gösterir.
- Görme: 400-700nm dalgaboyları görme spektrumudur . Işık retinadaki çubuk ve koni hücrelerce algılanır (üç renk), talamusa (karşıt süreçler) ardından oksipitale (derinlik) gider. 2D görüntüyü beyin 3D yapar.
- İşitme: Dış kulak ile toplanan ses (20-20000hz), orta kulakta örs,üzengi ve çekiç kemikleri ile iç kulağa iletilir ve koklea yapısının içerisindeki sıvıda titreşimler yaratır ve saç hücreleri ile bu sinyaller işitme merkezine iletilirek orada filtrelenir.
- Koku: Gaz halindeki uyaranları algılar. Binden fazla özelleşmiş hücre ile donanmıştır. Beyine doğrudan bağlı olan tek duyudur.
- Tat: Tatlı, ekşi, tuzlu, acı ve umami kategorileri vardır. Dildeki tomurcuk hücrelerle algılanan tat beyin sapına iletilir.
- Dokunma: 6-7m2 derimiz vardır. Basınç, ısı, ağrı gibi hisleri algılar. Dokunarak objeyi tanımlama işlemi de yapılmaktadır (haptik algı).
Dikkat: Hangi uyaranın işleme alınacağını seçer. Dikkati seçici (dinleme-geç filtreleme, gözleme-obje/yer odaklı) veya bölünmüş (paralel işlemek) olarak sınıflandırabiliriz.
Bellek: Duyusal (1sn), kısa (cache, 25sn, 7~2) ve uzun dönemli (bağlamsal, sonsuz, ne/nasıl) olmak üzere 3 aşamalıdır. Uzun vadeli hafızaya geçiş tekrar ve bağlamlandırmayla olur. Hatırlama hızında bağlamın kalitesi önemlidir. Bellek geri çağırımları ilk andakinden farklıdır, bizim anlamlandırmalarımızdan etkilenmektedir. Unutma bir bilişsel tasarruftur ve düzenli olarak unuturuz. Zamanla veya yeni bilgilerle ile uzun vadeli hafızamızda da unutmalar olmaktadır.
Zihinsel temsil: Sembol ve işaretler ile olan/olmayan herşeyi zihnimizde temsil etmekteyiz. Bu temsilleri kullanan düşüncelerimiz genelde önerme şeklidedir. Zihnimizin dili düşüncedir. Düşünce ile önce bir problem çözülür sonra dış dünyaya uygulanır.
Karar verme: geçerli ihtimaller arasından seçme işlemidir. Karar vermede 2 yaklaşım olabilir: normatif (rasyonel, kişisel yararın maksimize edilmesi), Betimsel (ampirik/psikolojiye ve tecrubeye bağlı). Zihin karar verme sürecinde algoritma veya höristik gibi kısayollar kullanabilmektedir.