Aile toplumsal bir kurumdur. Sosyoloji için temel kavramlardan biridir. Bazı yaklaşımlara değinirsek:
- Le Play: Aile sosyolojisine eğilen ilk sosyologtur. Tek konuya odaklanan monografi yöntemini sosyolojiye kazandırmıştır. Aile tiplerini ataerkil, kararsız aile ve kök aile olarak belirlemiştir. (Erkek cocukların terk edişine göre). Kararsız aile tipinin artmasını nedeni düşen ücretler ve aktarılacak mirasın kalmamasıdır. Hane reisinin otoritesi zayıflamaktadır.
- İşlevselci yaklaşım: Aile her toplumda vardır (Murdock) ve insanın temel ihtiyaçlarını karşılar. Aile ayrıca çocukları kişilik ve kültürle topluma hazırlar ve yetişkinlerin istikrarını sağlar (Parsons). Endüstrileşme ile kentleşme artmış, geniş aile dağılmış, kentteki çocukların eğitimi okullarda verilmeye başlanmıştır. Sonuçta ailenin eğitim, üretim ve koruma işlevlerinin aile dışında uzmanlaşmış kurumlara aktarılması aileye bağı zayıflatmıştır. Buna eleştiri olarak Laslett İngiltere’de 1600lerde çekirdek ailenin hakim olduğunu ve endüstrileşmenin bunun sayesinde olduğunu öne sürmüştür.
- Young&Wilmott aile kurumunun 4 aşamasından bahseder. 1) Endüstri öncesi üretim kurumu olarak aile 2) Endüstri devrimi ile az ücret alır ve çekirdek aile genişler – evde aktif kadın dayanışması varken erkek ev dışına itilir. 3) 1970lerden sonra artan gelirle aileler tekrar çekirdekleşmiş, ev içindeki işler paylaşılmış, teknoloji ile erkek ve kadın evde birlikte vakit geçirmeye başlamıştır. Ortalama çocuk sayısı 5’ten 2 ye düşmüştür. 4) tahminen ileride zengin sınıfın aile yapısına evrilecektir.
- Eleştirel yaklaşım: Leach geniş ailedeki sosyal ve duygusal destek, çekirdek ailede tek eşten beklenir ve yetersizlikten çatışma çıkmaktadır. Laing Aile nexusu ailedekilerin uyması gereken değerlerden oluşan bir ağdır. Aile kimliğini oluştururken zamanla bireylerin benlikleri kaybolur.
- Sembolik etkileşimcilik: aile ortak etkinliklerle oluşur ve canlandırılır. Genelde evliliklerde çiftler realiteyi farklı deneyimlemektedir.
- Marksizm: Teş eşli evlilik özel mülkiyet ile oluşmuştur.
- Feminizm: ataerkil değerler ve kadının itaati ailede öğrenilir. Aileler doğal oluşumlar değillerdir. Kapitalizm kadınların ev içi emeğini sömürür, kadına evde erkeği rahat tutma görevi vererek sistemi devam ettirir. Aile isyanı değil pasifliği öğretir. Radikal feminizm ana sorunu kapitalizm değil ataerkillik olarak görür.
Bazı teknik terimler:
- Lokalite: ailenin nerede yaşadığı (matri, patri, neo, avunku)
- Linealite: mirasın kimden kime geçeceği (matri, patri, bi)
- Laterite: akrabalığın kimden aktarıldığı (matri, patri, bi)
- Dulların evlenmesi: levirat (kocanın kardeşi), Sororat (baldız), Taygeldi (iki dul).
- Berdel/kepir – aile anlaşmasıyla evlenme
- Kan bedeli: kan davasında barış için evlenme
Günümüzde aile kurumundaki değişmeler ve ilgili faktörlere değinirsek:
- Yeni aile tiplerinin artması (hemcins, tek ebeveynli)
- Boşanmalar ve evlilik dışı doğumlarda artış ile buna karşı toplumsal tutumun değişmesi
- Akraba etkisi ve geniş ailenin azalarak, hane büyüklüğünün azalması
- Evliliğin anlamının değişmesi (ekonomik -> duygusal)
- Kadınların ekonomik bağımsızlığının artması
- Sekülerleşmenin artması
- Yasal değişiklikler (kusur bulunmayan boşanmalar)
- Ortalama ömrün uzaması
Türkiye’de ortalam evlilik yaşı erkekler için 27 kadınlar için 24’tür. 1970’de ortalama 6 olan hane büyüklüğü 2016 yılında 2’ye kadar gerilemiştir. Hanelerin 2/3ü çekirdek ailedir.