Psikoloji bilimi davranışları ve zihinsel süreçleri inceler. Ampirik veriyi sistematik metodlarla işlemden geçirip nesnel/yanlışlanabilir/genellenebilir sonuçlar arar. Mesela astroloji bu açıdan sözdebilimdir. Kavramsal geçerliliği, ölçümsel güvenilirliği olan işlemsel tanımlarla kavramları sayılara döker. Psikolojide her zaman deneyle neden-sonuç ilişkisi imkanı olmadığından korelasyonel betimleyici çalışmalara da yer verilir.
Psikolojinin başlangıcından bu yana sırasıyla bilicin yapısı ile ilgilenilmiş (Wundt), ardından zihinsel deneyime bütünsel yaklaşılmış (gestalt), biliçaltı öne çıkmış (freud- psikanaliz), bilincin işlevlerinin evrimsel adaptasyonuna odaklanılmış (james – işlevselcilik), gözlemlenebilir davranışlar esas alınmış (Watson, Skinner – Davranışçılık), teknolojinin gelişmesi ile beyin izlenebilmiş ve bilişsel psikoloji ön plana çıkmıştır.
Modern psikolojide mevcut yaklaşımları:
- biyolojik (genetik, sinirsel)
- psikodinamik (psikanaliz)
- davranışsal (gözlemlenebilir, eğitilebilir)
- insancıl (öznel algı)
- bilişsel (gözlemlenemeyen)
- sosyokültürel şeklinde özetleyebiliriz.
İnsanı konu aldığından psikolojik araştırmalarda: gönüllülük, gizlilik, bilgilendirme, terk hakkı gibi ilkeler olsa da etik olarak tartışmalara açıktır.
Günümüzde psikologların üzerinde tartıştığı bazı temel sorunları özetlersek:
- Davranışların ne kadarı doğamızdan ne kadarı çevresel etkenlerden kaynaklanmaktadır?
- Davranışların sebepleri bilinçli mi yoksa bilinçdışı mıdır?
- Davranışların ne kadarı bireye hastır, ne kadarı ise toplum ve kültürün sonucudur?