ROGERUS BACON (1219 – 1292)
En ünlü eseri Opus Majus`tur. İslam felsefesinden etkilenmiştir.
Eleştirel Felsefe: Bilim önce düşüncelerini türettikleri kaynağın sağlamlığını araştırmalıdır. Bu anlamda Aristoteles özcülüğü (bilginin özden sonra geldiği) bilime engeldir. Otoriteyi, skolastik yaklaşımı cehaleti körükleyen etmenler olarak gördü.
İnsanların çoğunluğu bir şeyin doğru olduğuna inanıyorsa, bu, olasılıkla yanlıştır; zira topluluklar (yığınlar) bilgeliğe giden yoldaki en kötü rehberlerdir.
BONAVENTURA (1217 – 1274)
Teolojisi Tanrı’nın varlığının reddedilemezliği ile başlar. Bu konudaki herhangi bir şüphe sadece insandaki bir kusurdandır. Bu konu üzerine tartışmalar (ezelilik vs) saçmadır. Tanrı her şeyi yoktan varetmiştir.
Evrendeki ışık, saf ışık olan Tanrı’dan pay almış ışıktır. Madde ile zihinsel form bir araya gelince birey ortaya çıkmaktadır. İnsani ruh, “kendisinde varolanı, hayatı, aklı ve özgürlüğü barındıran bir form”`dur.
İlahi aydınlanmayı sağlayacak ilahi erdemler: en yüksek dürüstlük (adalet), varlığın durağanlığı (metanet), pratik bilgelik (basiret) ve saflıktır (itidal).
ALBERTUS MAGNUS (1200 – 1280)
Ruh ve akıl özü gereği maddeden ayrıdır. Etkin akıl bütün insanlar için ortak değildir, her insan kendi etkin aklına sahiptir.
Felsefe ile ilahiyat arasında ayrım yaparak vahiy vs akıl aracılığı ile alınan bilgilerin farklı olduğunu ama hakikat konusunda çelişmediklerini iddia eder. Bilgi, duyulanabilir nesnelerden ilahi aydınlanmaya doğru giden bir süreklilik göstermektedir.